Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag, Orta Avrupa’nın en korunmuş şehri olması sıfatının yanında, bir çok trajik olaya tanıklık etmiş olması özelliğiyle de içinizi titretecektir.
Şehrin en önemli yerlerini doya doya gezebilmeniz için 2 gün ayırmanız yeterli olacaktır.
İşte Prag’da görülmesi gereken yerler:
1.Dancing House
Prag’a varıp, otele yerleşir yerleşmez ilk durağımız Dancing House oldu. Bu binanın olduğu bölge Prag’ın diğer turistik yerlerine göre ters konumda olduğu için varış günü için güzel bir tercihti. Bina, şehrin diğer otantik yapılarından farklı tarzlar taşıması açısından, yapıldığı yıllarda yerel halk tarafından benimsenmemiş, mimari açıdan dans eden bir çifte benzemesi nedeniyle de adına “Dans Eden Ev” denilmiştir. Ayrıca Prag’da binanın ünlü dansçı çift “Fred ve Ginger” a benzetilmesi yönünden de bu isim kullanılmaktadır. Dancing House 1997 yılında ünlü bir sigorta şirketi tarafından ofis olarak kullanım amacıyla yaptırılmıştır. Şimdilerde otel olarak kullanılan bina, Prag’a gelen turistlerin esprili fotoğraflar çekildiği güzel bir durak olarak görebileceksiniz.
2.Old Town (Eski Şehir Meydanı)
Eski Şehir Meydanı Prag’da en çok turistin olduğu meydandır. Tyn Kilisesi, Astronomik Saat, Eski Belediye Sarayı, Aziz Niklaus Kilisesi ve Jan Hus Anıtı bu meydan da görülebilecek önemli yapılardır. Meydanın turistik tarihi yapısının yanında çeşitli sokak sanatçılarının renkli gösterileri de bulunmaktadır. Bu anlamda bizim en çok vakit geçirdiğimiz yer oldu.
Çocukla gelinebilecek çok doğru bir bölge. Siz tarihi yapılarla fotoğraflarınızı çekilirken o da sokak sanatçılarını izleyip güvercinleri besleyebilir. 🙂 Prag’da kaldığımız süre boyunca hergün mutlaka uğrayıp Derin’e enerjisini atabilmesi ve sosyalleşebilmesi için fırsat verebildik.
3.Tyn Kilisesi
Adeta Pragla bütünleşmiş ve bize logomuzda ilham kaynağı olmuş yapı. 🙂 Şehrin en görkemli gotik yapılarından birisidir. Eğer bir de çanları çalmaya başladığında meydandaysanız büyülenmemek mümkün değil. Sivri kuleleri ve yüksek sesli çanlarıyla, hele bir de bizim gittiğimiz zamanki gibi hava kapalıysa tam bir korku masalı tadında bir kilise 🙂
Kilisenin içini 10:00 – 13:00 & 15:00 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.
4.Astronomik Saat
Astronomik Saat, hikayesi bakımından trajik, görsel yapısıyla da ustalık harikasıdır. Anlatılanlara göre; olağanüstü güzellikteki bu saati yapan usta, saatin eşini benzerini başka bir yerde daha yapmasın diye dönemin kralı tarafından kör edilmiş, bu durumu kaldıramayan usta ise kendini saate asarak intihar etmiştir. Ustanın ölümünden sonra saat bozulmuş ve 10 yıl çalıştırabilen olmamıştır. Daha sonrasında çalıştırılması başarılsa da saat ilk yapıldığındaki verimini bulamamış ve günümüz de zaman zaman bozulmaya devam etmektedir.
Saatin bu kadar görsel olmasının sebebi, her saat başı saatin sunduğu küçük bir gösteridir. Bu nedenle saat başlarında turistler inanılmaz bir kalabalık oluştururlar.
Saatin üzerindeki her bir heykel kibir, açgözlülük, ölüm ve şehveti temsil etmesi için yerleştirilmiştir. Saatin 1910 yılında yapıldığı göz önüne alındığında, başlı başına bir sanat eseri olarak görülebilmektedir.
Prag’da bizim en etkilendiğimiz ve eğlendiğimiz bu yapıyı görülmesi gereken yerler arasında ilk sıraya koymanızı tavsiye ederiz.
5.Jan Hus Anıtı
Meydanı gezerken göreceğiniz bu anıt, yine trajik hikayesiyle tüyler ürpertiyor. Jan Hus, Prag’da kilisenin köklü reformlar geçirmesini savunan ünlü bir din adamı ve üniversite rektörüdür. Dinin kullanılarak kilisenin inanç sömürüsü yaptığı, dinde son karar mercinin papa olmasını reddedip İncil olması gerektiği gibi bir çok konuda vaazlar vermiş ve başpiskopos tarafından konsillikten atılmıştır. Bu durum halkın ayaklanmasına neden olmuş, Jan Hus’un düşüncelerini benimseyenler ülkede kaosa neden olmuştur. Bunun sonucunda Jan Hus tutuklanmış, vaazleri yalanlaması için baskı yapılmış, baskıyı reddedince de kazığa geçirilerek bu meydan da yakılmıştır.
Göreceğiniz bu anıt, Jan Hus’un ölümünden tam 500 yıl sonra tam yakıldığı noktaya dikilmiştir. Anıtın önünde “Gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır” yazmaktadır.
6.Karl Köprüsü
Prag’da gün doğumu ve batımının en güzel izlenebildiği yerdir. Köprü 1357 yılında inşa edilmiş ve günümüze kadar sağlamlığını korumayı başarabilmiştir. Köprünün üzerinde 30’a yakın heykel bulunur. Ancak bu heykellerin hepsi replikadır ve orjinalleri müzede korunmaktadır.
Köprüde görebileceğiniz en bariz eserlerden birisi bronzdan yapılmış olan Aziz Jan Nepomucky heykelidir. Buraya gelip heykele dokunmazsanız yandınız. Çünkü inanışa göre bu heykele dokunan kişi Prag’a bir kere daha gelmektedir. Fotoğraf çekebilmek adına bizden sadece Ecem dokunabildi. O yüzden umarım bu rivayet gerçek değildir 🙂
Bir başka heykel ise, biz Türklerin en çok fotoğraf çekilmek istediği Türkler’in Hristiyanları tutsak etmesini, ardından da Hristiyanları Türklerin esaretinden kurtarmalarını betimleyen bu güzel heykeldir. 🙂
Karl Köprüsü de yine turistlerin en çok ilgi gösterdikleri yerlerden birisidir. Bu köprüde rahatça gezebilmek ve güzel fotoğraflar çekebilmek için sabahın erken saatlerinde gelmenizi tavsiye ediyoruz.
7.Prag Kalesi
Kalenin Prag’dan oldukça yüksekte kurulmuş olması Çocuklu Seyahat için uygun olmasa da çıkmayı başardıktan sonraki göreceğiniz manzara yorgunluğunuzu unutturacaktır. Kaleyi turlarla gezebileceğiniz gibi ücretsiz olarak bahçelerini ve katedrali gezebilirsiniz. Özellikle askerlerin nöbet değişimlerini izlemek sizi film setinde hissettirecektir.
Kalenin bulunduğu yerde Yaz Bahçeleri, Aziz Vitus Katedrali, Altın Yol, Beyaz Kule, Aziz George Bazilikası ve Eski Kraliyet Sarayı gibi birçok yapı bulunmaktadır. Bunlardan en görkemlisi Prag’ın her yerinden görülebilen gotik tarzdaki yapı Aziz Vitus Katedrali’dir.
Kale şuanda cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Prag’ı bir de kuşbakışı görmek istiyorum diyorsanız, merdivenleri düşünmeden mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.
8.Lenon Duvarı
Ünlü Beatles grubunun üyesi John Lennon’un 1980 yılında vurulmasının ardından, duvara portresinin çizilmesiyle başlayan duvar, günümüzde birçok graffitinin çizilmesi nedeniyle orjinal portrenin kaybolmasına neden olmuştur.
Önünde fotoğraf çekilip soluklanabileceğiniz, aynı zamanda sokak müzisyenlerinden Beatles şarkıları dinleyip keyiflenebileceğiniz güzel bir ortam.
9.Kampa Adası
Öyle bir yer düşünün ki, yemyeşil parkları arasında sessizce yaşamını sürdüren, çocukların okul saatlerinde açık havada eğitim aldıklarını görüp imrendiren, kendi halinde dünyadan kopmuş bir küçük ada.
Vlatava nehrinin bir kolununun uzandığı Prag’ın Venedik ’i olarak bilenen adadır. Zamanınız olursa kafa dinlemek ve huzur bulmak için gelinebilecek bu yeri mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.
10.Wenceslas Meydanı
Diğer adıyla Vaclav Meydanı, tarihte önemli olaylara sahne olmasının yanında, günümüzde birçok otel, cafe ve alışveriş mağazalarının bulunduğu çok hareketli ve güzel bir meydan. Prag’ın günlük yaşamıyla içiçe olabileceğiniz bir yandan da Trdelnik yiyerek soluklanabileceğiniz tam bir şehir meydanı.
Meydanın sonunda göreceğiniz görkemli bina Ulusal Müze Binası’dır. Biz gittiğimizde tadilatta olduğu için göremedik. Ama gezmek isteyenler için her ayın ilk pazartesi günü ücretsiz olduğunu duyduk.
11.Ulusal Tiyatro
Prag Ulusal Tiyatrosunun yapıldığı dönemde Prag, Avusturya hükümetine bağlı bulunmaktaymış. Prag halkı şehre bir tiyatro binasının yapılması için Viyana ’ya başvurmuş, ancak hükümet bu teklifi reddetmiştir. Prag halkı bu duruma tepki göstermiş ve kendi paralarıyla bağımsızlıklarının sembolü olarak bu binayı yaptırmıştır. Günümüzde hala tiyatro gösterileri ve operalara ev sahipliği yapan bu bina, ihtişamlı yapısıyla Prag’ın en gözde yerlerinden birisidir.
İyi Seyahatler…
Biz balayına gitmiştik. Yeniden o günlere döndüm. Teşekkürler.
Balayı için harika bir seçim. Biz de bir gün çocuksuz görmek isteriz 🙂