Taşın dile geldiği şehir Mardin… Gerdanlık gibi dağın etrafına dolanmış, farklı kültürlere ev sahipliği yapan binlerce yıllık şehir. Mardin’de gezilecek yerler, Mardin sokaklarını keşfetmeye gelen misafirlerini tatmin edecek ölçüde.
[boşluk boyutu=”30″]
Sokaklarında yürürken kilisenin çan sesleri ile ezanı aynı anda duyabileceğiniz şehir. Güneydoğu Anadolu’nun kendi ruhu vardır ya hani. İşte onu tam anlamıyla hissedeceğiniz şehir.
[boşluk boyutu=”30″]
Mardin’de gezilecek yerlere geçmeden önce buraya tıklayarak Mardin Gezi Önerileri yazımıza bir göz atın isteriz
MARDİN’DE GEZİLECEK YERLER
1. Cadde
Eski Mardin gezilecek yerler bakımından en zengin olan bölge ve bu bölge 1. Cadde etrafında kurulu. Mardin’in, dağın etrafına gerdanlık gibi dolandığı o meşhur görüntüsü vardır ya, işte o 1. Caddenin de içinde bulunduğu bu bölümden oluşur.
Trafiği tek yönlü ve tek şeritli olan bu uzun cadde, Mardin’de gezilecek yerlerin yüzde 80’ini içinde barındırıyor. Yani Mardin’e gidip sadece 1. Caddede takılırsanız şehrin önemli turistik noktalarının büyük bir bölümünü görmüş oluyorsunuz.
Sağlı sollu dükkanlar, irili ufaklı konaklar, cafe ve restoranlardan oluşan 4 km.lik yolda yürüyüş yapmak, fotojenik Mardin’in antik ve dar sokaklarında gezinmek oldukça keyifli. Ancak “yürüyüş” kelimesinin altını tesadüfen çizmediğimizi bildirmek isteriz. Buranın en kötü özelliği ne yazık ki araç trafiği. Arabanızla caddeye geldiyseniz park etme olasılığınız çok düşük ve trafik tek yönlü ilerlediği için geri dönme olasılığınız da yok. 4 kmlik caddede sadece 1 yerde otopark gördük ve o da hep doluydu. Dolayısıyla varmak istediğiniz noktaya ulaştığınızda arabanızı bırakamadığınız için yanından ağlamaklı gözlerle geçip gitmek durumunda kalıyorsunuz. Biz bu durum sebebiyle epey zorlandık. Hatta bir daha 1. Caddeye gelmeyelim deyip yine gitmek zorunda kalınca çok ağladık.
Cadde üzerinde belediyenin park alanları da var. Ancak o da belli aralıklarla 4-5 araçlık küçük yerler. Burada da yer bulmak mümkün değil. Kaldırım üzerine park etmek kesinlikle yasak ve polis sürekli uyarıyor ve ceza yazıyor. Zaten lütfen de kaldırıma park edilmesin. Kaldırım diye adlandırılan yerler 2 bireyin yanyana yürümekte zorlandığı yer yer 1 bireyin tek ayağının anca sığdığı yerler. YouTube’daki Mardin Vlog’unda ne demek istediğimizi görebilirsiniz.
Tabi bütün bunları şikayet etmek amacıyla yazmıyoruz. Neticede Mardin’in 3.000 yıllık bir şehir olduğunu, double yolların o dönemde düşünülmemiş olmasından dolayı öfkelenmememiz gerektiğini unutmamalıyız. Bu sebeple en güzeli Eski Mardin gezilecek yerlerine başlamadan önce aracınızı 1. Caddenin başına ya da sonuna park edip yürüyün. Zaten yürüyerek gezmek zorundasınız en azından aracınız ayak bağı olmasın.
Bu keşmekeşten kurtulmanın bir başka yolu daha var ki o da kendi OTOPARKI OLAN bir otelde konaklamak. O zaman zaten bunları konuşmaya gerek kalmayacak.
Caddede dolaşmak, yöresel lezzetler satan dükkanlardan alışveriş yapmak, caddede çalınan etnik müziklere kendinizi kaptırmak Mardin ruhunu içinizde hissetmenizi sağlıyor. Bunun yanında çocuklu seyahat için biraz zorlayıcı bir bölge. Eski taş yollar, dar kaldırımlar ve merdivenli sokaklar bebek arabasıyla dolaşmanızı zorlaştırıyor. Çocuğunuz kanguru yaşındaysa hiç bebek arabasını yanınızda taşımayın deriz. Tabi eziyet çekmekten hoşlanmıyorsanız. (hahahaha)
Mardin Müzesi
Mardin’de gezilecek yerler denilince akla gelen ilk yer. Süryani Katolik Patrikhanesi olarak inşa edilip daha sonra Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak müze haline getirilen bina, içinde sergilenenler olmadan bile başlı başına görülmeye değer bir yer.
İçerisinde arkeolojik kazılardan elde edilen sikkeler, takılar, mühürler ve tabletler gibi birçok eseri görebiliyorsunuz. Biz çocukların da anlayabileceği şekilde birçok şeyi anlatmaya çalıştık. Derin (6 yaşında) büyük ölçüde ilgiyle dinledi ve yorumlayabildi. Demir (2 yaşında) umurunda bile olmadı (ahaha)
Müzenin özellikle teras bölümünden bahsetmeden geçmek olmaz. Panoramik bir Mardin manzarası görebileceğiniz şahane bir terası bulunuyor. Eski bir patrikhane olarak inşaa edildiği için bol merdivenli bir yer. Bu sebeple bebek arabasını girişte bırakıp gezmeye başlayabilirsiniz
Müze haftanın her günü 08:30-17:30 saatleri arasında ziyarete açık. Giriş için güncel bilet fiyatlarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yalnız müze kartınız yoksa gişeden bilet almak için kapanış saatinden önce gelmelisiniz. Gişe 17:00’da kapanıyor.
Kasimiye Medresesi
1500lü yillarda inşaa edilmiş bu medrese, Mardin’in en büyük ve gösterişli yapılarından birisi. Konum olarak da merkezi bir yerde. Medresede 23 oda bulunuyor ve her odanın girişinde fakültelere göre o bölümün bir arması bulunuyor. İçeriye girdiğinizde ilk olarak medresenin geniş avlusu, devasa açık pencereleri ve çeşmesi dikkatinizi çekecek.
Buranın görkemli mimarisinin yanında ilginç de bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre medreseyi inşaa eden Kasım Paşa burada katledilmiş ve kız kardeşi Kasım Paşa’nın kanını ağıtlar eşliğinde medresenin duvarlarına sürmüş. Duvardaki kan izleri de su dökülmesine rağmen hiçbir zaman silinmemiş. Sadece bu izi görmek için dünyanın her yerinden binlerce turist geldiği söyleniyor. Çeşmeye doğru baktığınızda sol taraftaki duvarın üst taraflarında kan izlerini görebilirsiniz. Giriş ücreti 10 TL ve müze kart burada geçerli değil
Mor Gabriel Manastırı
Süryani Ortodoks Manastırı olan Mor Gabriel, Mardin’in Midyat ilçesinin 20 km dışında yer alıyor. Yani Mardin merkezden 1 saat 30 dk uzaklıkta ve bildiğimiz kadarıyla oraya kadar giden bir toplu ulaşım aracı yok.
Yapımı 397 yılında tamamlanmış. Ancak zaman içinde birçok ekleme yapılarak günümüzdeki halini almış.
Manastırı tek başınıza gezemiyorsunuz. Rehber eşliğinde, içeride ayin olmadığı belli saatlerde topluca geziliyor. Giriş ücreti 15 TL ve müze kart geçerli değil.
Dara Antik Kenti
Mardin’e gelmişken görülmesi gereken en önemli yerlerden birisi de Dara Antik Kenti. Mardin merkeze 34 km uzaklıkta olması sebebiyle yine manastır gibi ulaşımı özel araçlarla sağlanabilen bir yer.
Kaya içlerine oyuntular yaparak oluşturulmuş ve oldukça geniş alana yayılmış bir kent. Roma imparatorluğu döneminde saldırılardan korunmak için kurulmuş daha çok askeri ve sığınma amacıyla inşaa edilmiş bir yer. Daha önce Kapadokya’ya gittiyseniz göreceğiniz mağaralar size tanıdık gelecektir.
Kentin en çok dikkat çekici yeri ana kaya üzerine oyulmuş olan balkonlu mezar bölümü. Mezar oyuntularında yeniden dirilişi anlatan sahneler olduğu söyleniyor. 2009 yılında yapılan kazıda mezarın alt katmanlarında yüzlerce insanın kemiği bulunuyor ve efsanevi Ezekiel’in yeniden canlandıracağı gün için burada topluca gömüldükleri tahmin ediliyor.
Ama bir de mutlaka görülmesi gereken bir sarnıç var ki bizim en çok beğendiğimiz yer diyebiliriz. Zindan Sarnıç tabelalarını takip ederek ulaşacağınız yapı ihtişamı ve ışıklandırmalarıyla oldukça etkiliyeyiciydi. Çocuklarla bir sürü basamak inmek çok keyifli olmasa da vardığımızda zindanları görmek, fotoğraflar çekilmek çok güzeldi. Merdivende az önce yaşadığımız tecrübeleri unutturdu.
Dara Antik kentinin her yerinde ortadaki köyde yaşayan çocukları göreceksiniz. Kendileri okul harçlıklarını çıkarmak için turist rehberliği yapıyorlar. Hatta bazıları para almayı kesinlikle reddediyor. Biz sarnıçlar boğuşarak fotoğraf çekilirken 9-10 yaşlarında bir kız yanımıza gelip “yanlış yerde fotoğraf çekiliyorsunuz, şu bölüm daha güzel ışık alıyor, isterseniz ben sizi çekebilirim” dedi. Başlangıçta çekinsek de çok ısrar edince kabul ettik ve aşağıdaki fotoğraf ortaya çıkmış oldu.
Daha sonra “biz senin okulundaki bir ihtiyacını karşılayabilmek için sana para vermek istiyoruz” diyerek bir miktar para teklif edince kesinlikle reddetti ve almadı. Daha sonra mezarın içinde de bir turistin cocuga para vermek için yalvardığını gözlemledik. Yani yanınıza gelip sizi gezdirmek isterlerse veya fotoğrafınızı çekmek isterlerse şaşırmayın.
Zinciriye Medresesi
1. Cadde üzerinde yer alan medrese Mardin’in görülmeye değer en önemli yerlerinden birisi. Adına Zinciriye denilmesinin sebebi olarak eskiden 2 kubbenin zincirle birbirine bağlı olmasından kaynaklandığı söyleniyor. Geniş bir alana kurulu medresenin içinde cami, türbe ve çeşitli ek mekanlar bulunuyor. Mardin Müzesi şimdiki yerine geçmeden önce eserler burada sergileniyormus.
Giriş ücreti 5 TL ve müze Kart geçerli değil.
Derulzafaran Manastırı
Manastır Mardin merkezden arabayla 10 dklık bir mesafede yer alıyor. MÖ Güneş tapınağı, Roma döneminde ise kale olarak kullanılmış. Romalılar bölgeden çekildikten sonra ise manastır olarak kullanılmaya başlanmış. Etrafında yetişen safran (zafaran) bitkisinden dolayı adına Derulzafaran (safran manastırı) denilmiş. Oldukça büyük bir manastir olmasının yanında Demir’in bebek arabasında uyuması merdivenleri çıkmamıza engel oldu ve buranın hakkını veremedik.
Giriş ücreti 20 TL ve müzekart geçerli değil.
Mardin’de gezilecek yerler temel olarak bunlar. Ancak elbette Eski Mardin sokaklarında kaybolurken karşınıza çıkacak kiliseler ve konaklar da bu seyahatinizin vazgeçilmezlerinden olacak. Ulucami’nin mimarisi de dikkatinizi çekecek eski PTT binasına da girmek isteyeceksiniz.
Mardin’de gezilecek yerler hakkında minik de bir vlogumuz var. Aşağıdaki linkten YouTube kanalımıza ulaşabilir, girmişken de Abone olabilirsiniz. Yani olursanız biz bayağı mutlu oluruz.
Keyifli Seyahatler