Hollanda’ya kadar gelmişken, simgelerinden birisi olmuş yel değirmenlerini yakından görmeden dönmek olmaz. Rüzgarında savrulduğumuz, yoğun kakao kokusuna kapıldığımız, okunuşunu bir türlü çözemediğimiz, duyduğumuzda da tekrar telaffuz edemediğimiz yerdir bizim için Zaanse Schans. 🙂
Gitmeden önce fotoğraflarına bakıp hayran kaldığımız bu yerin Amsterdam ’a yakın olduğunu duymak hemen rotamıza eklememizi sağladı. Peki döndükten sonra bizde ne iz bıraktı? İşte size Hollanda’nın muhteşem köylerinden biri; namı diğer “Değirmenli Köy” Zaanse Schans…
Zaanse Schans’a Nasıl Gidilir?
Zaanse Schans’a gitmenin 2 yolu bulunuyor. Bunlardan birisi otobüsle diğeri ise trenle yolculuk. Otobüsle yolculuk yapmak için Amsterdam Central istasyonunun içinden nehir tarafına geçerek üst katından kalkan 391 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor. Otobüs biletlerinizi Amsterdam Central’in nehir tarafında bulunan EBS ofisinden alabilirsiniz. Bilet fiyatı ise kişi başı gidiş dönüş 10 €.
Daha önce Volendam–Edam–Marken rotası için anlattığımız günlük sınırsız bilet, Zaanse Schans otobüsünde geçerli değil ve bu üçlüden direkt olarak Zaanse Schans’a geçiş bulunmuyor. Bu nedenle Volendam-Edam-Marken köylerinden sonra Zaanse Schans’i görmek istiyorsanız, Amsterdam Central’a geri dönüp buradan 319 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor. Otobüsle yolculuk yaklaşık 40 dk. sürüyor ve Zaanse Schans’in merkezinde inebiliyorsunuz.
Trenle yolculuk etmek biraz daha ekonomik bir seçenek. Yolculuk yaklaşık 20 dk. sürüyor ve indiğinizde 15 dk. kadar da yürümeniz gerekiyor. Tren biletlerinin fiyatı gidiş dönüş 7.20€. Biletinizi Amsterdam Central istasyonunun içindeki tren bileti makinelerinden kredi kartınızla satın alabilirsiniz. Biletmatiklerdeki seçeneklerde Zaanse Schans yazmadığı için karışık gelebilir. Seçmeniz gereken yön Zaandijk istasyonu. 😉
Biz çocukla seyahat ettiğimiz için her zaman olduğu gibi tercihimizi trenden yana kullanıyoruz. Tren biletinizi aldıktan sonra ilgili perona gidip bilet okuyucu makinelere biletinizi okumanız gerekiyor. Aynı şeyi indiğiniz zaman da yapıyorsunuz. Bu kural genel itibariyle bütün Amsterdam’da geçerli.
Trenin içinde bulunan ekranlardan ineceğiniz durağı takip edebilirsiniz.
Zaanse Schans Hakkında
Zaanse Schans durağına geldiğinizde show başlıyor 🙂 Trenden inince karşınıza çıkacak büyük bir haritadan nasıl merkeze gideceğinizi görebilirsiniz.
Zaanse Schans için sokaklarda yürümeye başladığınız anda sizi müthiş bir kakao kokusu karşılıyor. Öyle güçlü bir koku ki o anda kocaman çikolatalı bir pasta olsa hepsini bir nefeste bitirebilirsiniz. 🙂 Bu koku nereden geliyor diye söyle bir etrafınıza baktığınızda dev kakao fabrikasını görüyorsunuz. Daha değirmenleri görmeden bile etkileyici bir başlangıç. 🙂
Çocuğunuz bizimki gibi küçük değilse gitmeden önce yanınıza çikolatalı bir şeyler almanızı tavsiye ediyoruz. Yoksa orada çikolata krizi geçirdiğinde zor anlar yaşayabilirsiniz 🙂
Yola devam ederken trafik ışıklarının orada ilk değirmen sizi karşılıyor. 10 adim sonra göreceklerinizden haberiniz olmadığı için bu bile sizi heyecanlandırmaya yetecek. Değirmeni geçtikten sonra köprüye varıyorsunuz. Buradaki fotoğraf çekilen kalabalık bir şeyler olduğunun ipucunu veriyor. Vee işte köprünün ortasına varınca göreceğiniz, ağır ağır dönen değirmenleriyle, su kenarına kurulmuş Zaanse Schans tam karşınızda.
Kurulduğu yıllarda Amsterdam’ı su baskınlarından kurtarmak için yapılmış olan değirmenler, şuanda farklı üretim faaliyetleri için çalışıyor. Zaanse Schans’da önceleri çok daha fazla olan değirmenlerden sadece 13 tanesini görebiliyorsunuz. Bu değirmenlerden en ünlüsü De Kat adı verilen değirmen ki bu değirmene 4 € karşılığında girip terasına çıkabiliyorsunuz. Eğer para vermek istemiyor ve değirmenlerin içini merak ediyorsanız bizdensiniz. Çünkü ücretsiz gezilebilecek bir değirmen var 🙂
De Huisman adı verilen küçük değirmene ücret ödemeden girebilirsiniz. İçeride değirmenin yapısını, nasıl çalıştığını ve neler üretildiğini görebilir ve hatta küçük bir bölümde yayınlanan belgeseli izleyebilirsiniz. Değirmenin içine yayılmış enfes tarçın kokusu döndüğünüzde bile burnunuza gelecek 🙂
Zaanse Schans’ın değirmenleri kadar ünlü olan bir başka özelliğiyse aşırı rüzgarlı oluşu. Yel değirmenleri kurmak için bu bölgenin seçilmiş olması her daim rüzgarlı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle Zaanse Schans’a tedbirli gitmeyi ihmal etmeyin.
Çok üşüyenler ve yoğun kakao kokusuna daha fazla dayanamayanlar için hemen girişte sıcak çikolata satılıyor. Yeter ki ticaret için ortam olsun. 🙂 Turistler akın akın sıcak çikolata kuyruğunda bekliyorlar.
Zaanse Schans çok büyük bir köy değil. Bu nedenle son değirmene kadar yürümek ve köyün yerleşim yerlerinde gezinmek en fazla 1,5 saat alıyor. Amsterdam’a bu kadar yakınken mutlaka gitmeli ve muhteşem manzaralarla gözünüzü doyurmalısınız.
Köy aynı zamanda çocuklar için de oldukça rahat bir yer. Sıkı sıkı giydirdikten sonra (Tek ceketli Derin bir istisna 🙂 ) rahatça gezinmesi için izin verebilirsiniz.
İyi Seyahatler…