Brüksel, Avrupa Birliği’nin başkenti olma özelliğinden olsa gerek, genel itibariyle bürokratik bir şehir. Belçika’nın Gent, Bruj ve Antwerp gibi şehirlerinin yanında biraz fazla ciddi kalıyor 🙂 Havasının gri ve sert oluşundan mı takım elbiseleriyle koşuşturan çantalı iş adamlarından mıdır nedir, bize Brüksel biraz soğuk geldi.
Kendinizi rüyada gibi hissetmenizi sağlayacak pek bir atmosferi olmasa da görülmesi gereken birçok yer bulunuyor.
Brüksel Hakkında Genel Bilgiler
♥Brüksel’e İstanbul’dan yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla direkt olarak uçabiliyorsunuz.
♥Her Euro kullanan ülkede olduğu gibi Brüksel’de de hayat biraz pahalı kaçıyor.
♥Brüksel’in önemli yapılarını gezmek için 1 tam gün yeterli oluyor.
♥İklimi gereği kışları sert olduğundan gezmek için en uygun aylar ilkbahar ve yaz ayları olarak söyleniyor.
Brüksel’de Gezilecek Yerler
1.Grand Place
Brüksel’deki en etkileyici yer şüphesiz ki bu meydandır. Turistlerin büyük ilgi gösterdikleri meydanları kaçırmamak gerek 🙂 Grand Place’da birçok tarihi yapı bulunuyor. Bunlardan en çok göze çarpanları “Belediye Binası” ve bu nasıl otedir diyeceğiniz “Hotel de Ville” yer alıyor.
Eğer Ağustos ayında Brüksel’de olursanız, 2 yılda bir bu meydana çiçeklerden devasa bir halı döşeniyor. Biz Kasım ayında gittiğimiz için halı yoktu ama fotoğrafları enfes görünüyordu.
Meydandaki önemli yapıların gece aydınlatmaları da görülmeye değer. Brüksel’deki rotanızın son durağını bu meydan olarak belirleyebilirseniz harika ışıklandırmalarla Grand Place, size daha ihtişamlı görünecektir.
2.Hotel De Ville
Bu yapının, şehrin birçok yerinden görünen, ‘ne kadar da ihtişamlı’ deyip bakmakla bitiremeyeceğiniz 96 metrelik kulesi aslında asimetrikmiş 😀 Rivayete göre yapımı farklı dönemlere kadar yayılmış bina bittikten sonra mimar kuledeki hataları fark etmiş. Bu durumu kaldıramayınca da kendini kuleden aşağı atarak intihar etmiş.
Hotel De Ville, günümüzde belediye meclisi toplantıları ve kraliyet ailesinin düğünleri gibi organizasyonlarda kullanılmaya devam ediyor.
3. Manneken Pis
Belçika’nın sembolü haline gelmiş “İşeyen Çocuk” heykeli Brüksel’deki görülmesi gereken önemli yerler arasında yer alıyor. Belçika’da bu heykelle ilgili türlü türlü çikolatalar, anahtarlıklar, biblolar ve hediyelik eşyalar görebiliyorsunuz. Her yerde bu kadar fazla karşınıza çıkınca merak edip aslını görmek için Brüksel’deki Manneken Pis heykeline yolunuzu düşürüyorsunuz.
Heykelle ilgili birçok hikaye bulunuyor. Bunlardan en yaygın anlatılanı; bir yangın sırasında kralın sarayını işeyerek kurtaran çocuk olarak geçiyor. Ne kadar doğrudur orası bilinmez 😀
Baştan uyaralım; heykeli görünce şok olabilirsiniz. Çünkü kimine göre Paris ’te Eyfel Kulesi neyse Brüksel’de de Manneken Pis odur söylemleri beklentinizi biraz yükseltmiş oluyor. Sonra da karşınızda duran sadece 61 santimlik heykeli görünce şoka girebiliyorsunuz 😀 Heykel o kadar küçük ki kameranızı zoomlarsanız detayları anca görülebiliyor. Aynı zamanda heykel siyah ve hergün farklı bir kıyafetler giydirdikleri için hiçbir şey göremeyebilirsiniz. Burası için aklınızda kalacak en önemli şey heykelin fotoğrafını çekmeye çalışan çılgın kalabalık olacaktır 🙂
4.St. Michael ve St. Gudula Katedrali
Brüksel’in en büyük katedrali olan St. Michael & St. Gudula, görkemli yapısıyla dikkat çekiyor. 12. yüzyıldan kalma bu kilisenin devasa çan kuleleri oldukça etkileyici.
Aralarında bir ilişki var mıdır bilmiyoruz ama Paris’teki Notre Dame Katedrali’ne olan benzer yapısı, bizim en çok dikkatimizi çeken şey olmuştu.
Günümüzde kraliyet ailesinin düğün ve cenaze organizasyonları bu katedralde yapılıyor.
5. Saint Jacques Sur Coudenberg Kilisesi
Kilisenin adını okuyabildiniz mi? Haydi bir kere daha deneyelim 😀 Kilise, Brüksel’in en önemli yerlerinden olan Place Royal’in civarında bulunuyor ve etkileyici mimarisi ve çan kulesiyle sizi karşılıyor.
Alışık olduğumuz kilise yapılarından farklı bir mimariye sahip olması bizi şaşırtmıştı. Kiliseden çok parlamento binasını andırıyor.
Ortaçağdan kalma bu kilise 18. yüzyılda yıkılmış ve yeniden inşaa edilmiş. I. Belçika Kralı’nın yemin ettiği yer olarak biliniyor.
6. Kraliyet Sarayı
Günümüzde kraliyet ailesi bu sarayda yaşamasa da bu yapı bazı müzeleri barındırması bakımından önemliliğini koruyor.
20. yüzyılda sarayın kraliyet ailesi için yeterince ihtişamlı olmadığı düşünülmüş ve ön kısım yeniden tasarlanıp bahçeler eklenmiş. Şuanda kraliyet ailesi burada olmadığı için bu düzenlemenin bir önemi kalmamışa benziyor 🙂
Mimari açıdan göz doyuran bu sarayı Brüksel’deki rotanıza mutlaka eklemenizi tavsiye ediyoruz.
Brüksel’de bu saydığımız yapılar dışında Avrupa Parlementosu Binası’nı, Atomium’u ve Mini Avrupa’yı da rotanıza ekleyebilirsiniz.
İyi Seyahatler…
sevgililer gününde sevgilimle otururken yaz tatili sözü vermek zorunda kaldım… bu yaz nerede tatil yapalım derken aklıma Brüksel geldi internette araştırırken sitenizi buldum çok faydalı bilgiler edindim çok açıklayıcı olmuş teşekkür ederiz.
Harika sözleriniz için çok teşekkürler 🙂 Brüksel’e gitmişken mutlaka Bruj’u da görmenizi şiddetle tavsiye ederiz. Sitemizde Bruj yazılarımız da mevcut. Belçika hakkındaki yazılarımız henüz bitmedi bizi takip etmeye devam edin 🙂
Harika bir yazı olmuş. Teşekkürler ??
Bir çok Avrupa ülkesinde free walking turlar da oluyor, Brüksel’de Art Nouveau turuna katıldık biz. Mimarlığa ilgisi olanlar için farklı bir deneyim olabilir. Victor Horta’nın binaları da kesinlikle görülmeye değer. ?
Değerli yorumunuz için biz teşekkür ederiz. Kesinlikle Brüksel’de yapılabilecek daha birçok etkinlik bulunuyor 🙂
Biz de bizim kızın göbek bağını Brüksel’de bir parkta gömmüştük. Bakalım gelecekte neler olacak? Hep birlikte göreceğiz. Brüksel, her anlamda biraz soğuk bir şehir ama bir kez görmek gerekli. Dünya ekonomisine ve siyasetine büyük ölçüde yön veren Avrupa Birliği’nin başkentini görmeli. Bu arada o takım elbiseleri ile koşuşturan insanların büyük çoğunluğu en az 4 dil biliyor biliyor musunuz? :/
Harika inşallah Brüksel’de eğitimini tamamlar 🙂 Kesinlikle çok bürökratik ama Avrupa için çok büyük önem taşıyor. Sadece Brüksel’de değil Belçika’nın çoğunda en az 3 dil biliyorlarmış. Dil bilip orada takım elbiseyle koşturmak bile güzeldir 😀